Yapılan son araştırmalara göre obez kedi ve köpek oranı %20-40 arasında değişmektedir. Kedi veya köpeğin obez olarak değerlendirilmesi için ideal vücut ağırlığının %15-20 fazlasına erişmesi gerekmektedir. Obezitenin kedi ve köpeklerde farklı hastalıkların gelişmesine yol açtığı araştırmalarla tespit edilmiştir. Obez kedilerin deri, idrar yolları ve ağız boşluğu hastalıklarına yakalanmaları daha büyük olasılıkken, obez köpeklerin osteoartrit, idrarını tutamama ve insülin direnci gibi metabolik rahatsızlıklara yakalanmaları olasıdır.
Obezitenin artmasının etkenlerinin hem kedi ve köpeğin ırk özelliklerine, hem de insan davranışlarına bağlı olduğu düşünülmektedir. Kedi ve köpeklerde obezite görülmesi yaş, ırk, cinsiyet ve kısırlaştırılmış olup olmamasına göre değişiklik gösterebilmektedir. Artan vücut ağırlığını bağırsak mikrobiyomundaki değişikliklere bağlayan çalışmalar da yapılmıştır. Bunun yanında obezite görülmesinde hayvan sahibi davranışı da önemlidir. Kedi ve köpeğin günlük diyetine dikkat etmeden karbonhidrat ve yüksek yağ oranına sahip besinlerle beslemek fazla yağ oluşumuna sebep vermektedir. Aynı zamanda günlük besin ihtiyacının çok üstünde sıklıkla besleme de fazla kilo riskini artırır. Ödül mamalarının da gün içerisinde sıklıkla verilmesi kilo alımına yol açabilir. Bunların yanı sıra, kedi ve köpeklerin günlük egzersiz ihtiyacının karşılanmaması da bir risk faktörü olarak belirlenmiştir.
Kedi ve köpeklerin ideal vücut ağırlığına ulaşmasını sağlamak için ilk olarak kedi veya köpeğin ihtiyacına uygun bir diyetin belirlenmesi gerekir. Günlük beslenme tam ve dengeli olacak şekilde düzenlenmelidir. Diyet aynı zamanda hayvan yaşlandıkça yaşının gerektirdiği düzene uyarlanmalıdır. Kısırlaştırılmış köpekler kısırlaştırılmamış olanlarla karşılaştırıldığında 2.8 kat ve kediler ise 3.6 kat daha fazla obez olma riski taşımaktadır. Kedi ve köpeklerin istenen kilo kaybına ulaşabilmesi için, %30-50 daha az kalori almaları gerektiği belirtilmektedir. Dengeli bir beslenmenin sağlanması ve besin eksikliklerinin görülmemesi için özel mamaların kullanılması tavsiye edilmektedir. Hayvan sahiplerinde, diyet programı uygulandığında kedi ve köpeğin doymayacağı ve sürekli yemek arayışı içinde olacağı düşüncesi olabilir. Fakat doyurucu ve protein, mineral ve vitamin dengesine sahip ve esansiyel yağ asitleriyle (Omega 3, Omega 6 ve orta zincirli yağ asitleri) takviye edilmiş bir beslenme düzeni kedi ve köpeği tatmin edecek ve sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olacaktır. Günlük besin dozu özel kaplarla ölçülmeli ve doz aşılmamalıdır. Yüksek kalorili ödül mamaları kısıtlanmalıdır.
Beslenmenin düzenlenmesinin yanı sıra kedi ve köpeğin ideal kiloya ulaşması için onlara egzersiz imkânı yaratılmalıdır. Gün içerisinde, kedi ve köpeğin yaş, kronik hastalığa sahip olup olmama ve ırk özelliklerini gözetecek şekilde hareket etmelerini sağlayacak önlemler alınmalıdır. Kediler ev içerisinde onları meşgul edecek ve dikkatlerini çekecek çeşitli oyunlara teşvik edilmelidir. Açık havada daha çok zaman geçiren köpeklerin diğer köpeklerle sosyalleşmesi sağlanarak hareket imkânları artırılmaya çalışılmalıdır.
Son yıllarda yürütülen pek çok çalışma, kedi ve köpeklerin yüksek kilolu ve obez olma eğilimlerinin arttığı yönündedir. Bu durum, onların pek çok kronik hastalığa yakalanma olasılığını artırmakta ve yaşam kalitelerini düşürerek, yaşam sürelerini azaltmaktadır. Bu durum kedi ve köpeklerin ırk ve cinsiyet özelliklerine bağlı olsa da büyük oranda sahiplerinin besleme alışkanlıklarından ve egzersiz eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak, diyetin dengeli ve besin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlemesi ve egzersizin artırılması ideal kiloya ulaşmaya yardımcı olacaktır.
